Şiddet!!!
Gün geçmiyor ki yeni bir kadına ve çocuğa şiddet, hayvanlara uygulanan vahşet ile ilgili bir haber duymayalım. Her defasında milletçe ayaklaniyoruz, yapanları lanetliyoruz. En kötü cezaya çarptırılsın diye hep bir ağızdan bağırıyoruz. Çünkü içimiz acıyor, yüreğimiz kan ağlıyor. Bir insan olarak bu duyduklarımıza bile bizler dayanamıyorken; bunu yaşayanlar, buna şahit olanlar, annesini bu şekilde gören evlatlar ne yapsın!
Emine Bulut ismi de hafızalarımıza acı bir şekilde kazındı. Tıpkı o güzel evladının beynine o görüntüler kazındığı gibi...
Önlemler alınmalı... Sadece adli cezadan bahsetmiyorum. Olan olduktan sonra yapanı idam etmek bile acımızı dindirmeye yetmez. Evlatlarımızı yetiştirirken esas önlemleri almalıyız. Ağaç yaşken eğilir. Erkek evlatlarımıza; eşlerine nasıl bakması gerektiğini, kadınların da kendileri gibi hissettiğini, düşündüğünü, değerli olduğunu, eşinin yüzünü güldürdüğü kadar adam olabilecekleri gerçeğini onlara aşılamalıyız. Bırakın bir canlıya vurmayı hakaretin bile ne kadar yanlış olduğunu defalarca, öğrenene kadar çocuklarımıza anlatmalıyız.
Kız evlatlarımıza gelince... Hani son zamanlarda hep yakışıklı, zengin erkeklerin yanında titreyen, hayatlarının en önemli olayının onları kazanma olduğunu işleyen, onlardan sert muamele görseler bile tek bir gülüşle bunun unutulduğu kızların yazıldığı kitapların, film senaryolarının aslında yanlış olduğunu çocuklarımıza öğreteceğiz. Hayatta en önemli unsurun kendisi olduğunu, güzelliğin dışta değil içte; yürekte, akılda olduğunu anlatacağız.
Önce kadınlar kendi değerini bilsinler. Evlatlarına da bunu öğretsinler. Bu şekilde gelen nesil; kadın olsun erkek olsun, her kişinin eşit değerde olduğunu bilir, ona gore davranır.
Siddetsiz günler diliyorum ...