Yapay zekâ anlayabileceğiniz en basit şekliyle söylersek, insan ya da herhangi bir canlı olmadan yapay araçların faaliyetlerini insan zekasına benzer şekilde yerine getirebilmesidir.
Yapay zekânın doğuş hikâyesi düşünebilen makineler yaratmaktı. Daha sonra amacı silah üretimine döndü. Ancak şu an itibariyle aklınıza gelebilecek her dalda kullanılmak istenen ve 2050 yılına kadar da bazı alanlarda kullanılacağı öngörülen bir buluş olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde halen dahi bu konunun zararları ve yararları tartışılmaktadır. Onlar tartışa dursun, biz aklımıza gelen bazı sorulara cevap aramalıyız. Bizler ne yapabiliriz? Bizi nasıl etkileyecek? Alınması gereken önlemler var mı? Varsa ne yapabiliriz? İlk akla gelen sorular bunlar.
İlk önce korkunun ecele faydası yok. Benim şahsi görüşüm; bazı güçler tarafından bir şey olması isteniliyorsa ve bizim bunu durduracak gücümüz de yoksa önümüze bakmamız, zarar görmemek için neler yapmamız gerekiyorsa onu yapmamızdır.
Bu çok geniş yelpazesi olan ve çok uzun konuşulacak bir konu olduğu için ben bir anne ve eğitimci olarak çocuklarımızı ele almak istiyorum. İleri de ola ki onların sahip olacakları işleri artık robotlar, bilgisayar programları ve yazılımlar yapmaya başlayacaksa bizler ne yapabiliriz, sorusunu kendimize sormamız gerekiyor.
Geçtiğimiz tarihi de düşünecek olursak zaman ilerledikçe insanların yaptıkları işler ve iş kolları da değişmiştir. Gelişen teknoloji ve değişen yaşam şekli ile bazı meslek grupları ölmüş olup yerini başka mesleklere bırakmıştır. Gelecek tarihte de aslında böyle bir durum ile karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum. Madem işler farklı işleyecek, makineler değişecek, yaşam şekli ve yapısı değişecek o zaman yeni nesil mesleklere çocuklarımızı yönlendirmemiz gerektiği düşüncesindeyim. Tabi burada eğitim sisteminin de kendi içinde bazı önlemleri alması taraftarıyım. Bu ileri görüşlü yaklaşımı onlarda uygulamaya geçirir, üniversite ve liselerde bu meslekleri belirler ve eleman ihtiyacını şimdiden karşılamak için onları yetiştirmeye başlarlarsa gelişen dünyanın gerisinde kalmayız, diye düşünüyorum. Böylece Ulu Önderimiz Atatürk’ün istediği gibi muasır medeniyetler seviyesinde olabiliriz.
